6 Nisan 2017 Perşembe

Tavuk Yılı

Bu hafta ki yazım, biraz tarih biraz mitoloji biraz hikayevi bir yazı olacak. Yani bu yazımda özellikle sonlara doğru biraz bilimden uzaklaşıp tamamen eski zamanlarda söylenen ve olduğuna inanılanları dile getireceğim.
Eski zamanlarda insanlar, ekip biçme zamanını belirlemek;  yazın yaylaya, kışın kışlağa birlikte göçebilmek için, temel olarak gök cisimlerinin hareketine ve gökle ilgili olaylara bakarak takvimler yapmış ve zamanı sistemli halde kullanmaya başlamışlardır.
Tabiat olaylarıyla iç içe olan göçebe Türkler hayatlarını belli bir düzene koyma ihtiyacı duymuşlardır. Bu sebeple "geçmiş şimdi - gelecek" bilgisi yoluyla, zamanı sistemli hale getirmişler. Zamanı ölçmek için kullandığımız ölçütlerin, hepsinin temelinde aslında gök cisimleri ve göksel olaylar bulunur. Gerçekte zamanımızı Güneş'e, Ay'a, gezegenlere ya da yıldızlara bakarak belirleyebiliyoruz.
On iki hayvanlı Türk Takvimi, bir Ay-Güneş takvimidir. 12 yılın 5 katı olan 60 yıllık devreleri ile Türkler arasında çok yaygın bir sistem olmuştur.  Türk Takvimi’nde bir gün 12 bölüme ayrılır, her bölüme “Çağ” adı verilirdi. Bir çağ iki saat, dolayısıyla bir gün de 24 saat idi. Her bir çağ ise sekiz “Keh’ten ibaretti. Yılbaşı olarak gece-gündüz eşitliğinin yaşandığı 21 Mart, Nevruz günü alınırdı. Bu takvimi aynı zamanda Göktürkler döneminde kullanıldığını Göktürk Bengütaşları’nda da görebiliriz. Hatta bu takvime Türklerin kullandığı en eski takvim de diyebiliriz.
Bu takvimde,
Dünya'nın ömrü 3.600.000 yıldır. Bu süre 360 ven'dir. (1 ven 10.000 yıldır. 12 yıl 1 devirdir. )
1 yıl 12 veya 13 aydır.
1 ay 4 hafta ve 30 gündür.
Bu takvimde güneş yılı esas alınmış ve 12 devreye ayrılmıştır. Yılbaşı Fare'den
ve Nevruz ayının (Mart ayının) 22'sinden itibaren başlar. Her 12 yılda bir başa döner.
Yıllara adlarını veren hayvanlar sırasıyla şunlardır: Hayvanlar sırasıyla, Sıçan, Sığır, Pars, Tavşan, Ejderha, Yılan, At, Koyun, Maymun, Tavuk, İt ve Domuz’dur
Mevsimler; Oğlak ay: İlkbahar, Uluğ Oğlak ay: Yaz, Uluğ ay: Sonbahar, Ay: Kış olarak belirlenirdi.
Bu Türk toplulukları arasında yaş hesapları ve dönemleri de bu sisteme göre yapılmaktadır. Bu takvimde müçel (12 yıllık dönem ) sayımı 13 yaştan itibaren başlatılır. Buna anne karnındaki 9 ay, bir yıl olarak eklenir.
 Böylece ilk devre olan Çagalık (Bebeklik) müçeli 13 olarak belirlenir. Bu takvimin kullanıldığı topluluklarda bir kişi, yaşını değil, içinde bulunduğu müçeli söylerdi.



 Bu devreler şöyledir: 
Birinci müçe : 13 yaş ,Çagalık / Bebeklik müçesi 
İkinci müçe:  25 yaş, Cahıllık / Çocukluk müçesi
Üçüncü müçe:  37 yaş, Yiğitlik müçesi 
Dördüncü müçe:  49 yaş, Orta yaş müçesi
Beşinci müçe:  61 yaş, Aksakallılık müçesi 
Altıncı müçe:  73 yaş, İlk yaşlılık müçesi 
Yedinci müçe:  85 yaş, Yaşlılık müçesi 
Sekizinci müçe:  97 yaş
İçinde bulunduğumuz 2017 yılı 21 Mart Newroz’u veya Nevruz’u itibariyle bu On İki Hayvanlı Takvime göre Tavuk yılındayız. Bütün hayvanları anlatmayacağım sadece içinde bulunduğumuz bu Tavuk Yılından bahsedeceğim.
Tavuk Yılı; Geçmişten gelen adetlere göre tavuk yılı, isyan yıllarıdır. Halkın aklında zor bir yıl olarak kalmıştır. Yaşlılar, "bu yıllarda halk çok çile çekmiştir" diye dile getiriliyor. Hastalıklar çok olur bazı yerlerde ise zelzele tahribat yapar alış veriş kesilir eşya pahalanır bazı yerlerde büyük savaşların olduğu söylenir. 
Mertlik ve cesaret bu yılda doğanlara mahsus özelliklerdir. Bu yılın insanları öyle gözü pek insanlardır, ki hayatları tehlike altındayken bile korkusuzca gülümseyebilir. Bunlar akıllı ve de yetenekli insanlardır. Çalışmayı ve yaptıkları işi severler. Onlardan fazla cömertlik beklememek gerek. 
Bu arada bende Tavşan Yılının üçüncü müçesindeyim. Tavşan yılda doğanların sezgileri güçlüdür. Parlak bakışlara sahiptirler. Çok merhametlidirler. Tavşan tabiat olarak korkak bir canlı diye devam eder. İlk başta da dile getirdim bunlar uydurulmuş özelliklerdir, gerçek değildir, bilimsel değildir.
Yaşadığımız yüzyıldaki Tavuk yılları: 1909, 1921, 1933, 1945, 1957, 1969, 1981, 1993, 2005, 2017, 2929, … 
Kaynak: Tavuk Yılı buradan  da ulaşabilirsiniz...

Hiç yorum yok: